Marek hastalığı (MH) tavukların çok bilinen ve çok incelenen tümoral ve öldürücü bir viral enfeksiyonudur.
Marek hastalığı yalnız tavuklarda görülmüştür. Deneysel olarak hindi, sülün ve bıldırcınlarda enfeksiyon oluşturulmuştur. Hastalık genellikle 16 haftalıktan küçük tavuklarda çok görülür. Yumurta dönemindeki tavuklarda ve damızlık sürülerde hastalık saptanmıştır. Ayrıca son yıllarda Israil ve Fransa’da da ticari hindi sürülerinde Marek hastalığının teşhis edildiği bildirilmiştir. Bulaşma solunum yolu ile olur. Vertikal bulaşma görülmez.
Kümeste enfekte tavukların bulunması halinde direkt temas ile enfeksiyon duyarlı tavuklara bulaşır. Kontamine kümeslerde indirekt horizontal bulaşma ile hastalık sürü içinde yayılır.
Tüylerin dökülmesi ile folikül epitelleri ve deriden dökülen kepekler içindeki virus ile kümes kontamine olur. Hastalıklı kümeste normal görünen tavukların çoğu portördür. Kümes içinde devamlı enfeksiyöz virusun etrafa saçılmasısonucu enfeksiyon kümeste devamlı olarak kalmaktadır. Genç tavuklar enfeksiyona daha duyarlıdır. Ancak hastalık her yaş tavukta görülebilir.
Klinik semptomlar 3-4 haftadan önce görülmez. Bu veriler en kısa inkubasyon süresi için geçerlidir. Inkubasyon süresi daha uzun olabilir. Inkubasyon süresi kullanılan virusun virulansı, dozu, civcivlerin maternal antikor durumu, bulaşma yolu, civcivlerin genetik özellikleri ve dişi veya erkek oluşlarına göre değişmektedir. Doğal koşullarda oluşan enfeksiyonda inkubasyon süresinin saptanması zordur. Salgınlar bazen 3-4 haftalık civcivlerde de görülebilir. Marek hastalığında en şiddetli olgular 8-9. haftadan sonra ortaya çıkmaktadır.
SEMPTOMLAR
Perferal sinirlerin etkilenmesi sonu bacak ve kanatta tikel veya tam bir paraliz görülür. Enfekte sürüde paraliz yalnız birkaç tavukta şekillenmiş olabilir. Diğer enfekte tavuklarda paraliz görülmeyebilir. Periferal sinirlerin etkilenmesi sonucu oluşan semptomlar, etkilenen sinirlere göre değişir.
Kanat sinirlerinin etkilenmesinde kanat düşer. Boyun sinirlerinin etkilenmesinde baş aşağıda tutulur ve bazen torticollis (Boyun bükülmesi) görülür. Vagus’un etkilenmesi sonu kursak genişler ve sarkar, soluma görülür.
Lokomotor sinirlerin etkilenmesi ile koordinasyon bozulur ve sallantılı yürüyüş dikkati çeker. Enfekte tavukta hastalık için tipik sayılan davranış, bir bacağın öne diğerinin ise geriye doğru uzatılmasıdır. Bu tipik oturuş tek taraflı paralizin işaretidir. Marek hastalığının klasik şeklinde bu davranış çok sık görülmektedir.
Bazı virulansı yüksek MHV’ları ile enfeksiyonda gözde lezyonlar gelişir. Göz bebekleri önce düzgünlerini kaybeder, giderek gözbebekleri dağılır, sonunda gözbebeği bir iğne başı kadar daralır Tavuklar kör olur. Marek hastalığının akut şeklinde, tavukların çoğunda düşkünlük ve zayıflama dikkat çekicidir. Enfekte tavuklarda birkaç gün içinde koordinasyon bozuklukları ve paralizler başlar. Kilo kaybı, solgunluk, iştahsızlık ve ishal gibi spesifik olmayan belirtiler ortaya çıkar. Ticari yavuk yetiştirme koşullarında yeteri kadar yem tüketemeyen, su içermeyen ve diğer tavuklar tarafından hırpalanan hastalar açlık ve susuzluktan ölürler.
Genellikle hastalık belirtilerini gösteren tavuklar ölürler. Sürü içinde bütün enfekte tavuklarda klinik semptomlar oluşmaz. Bazı işletmelerde morbidite %60 ve daha yüksek olmuştur. Günümüzde yumurta tavuklarının hemen hepsine uygun ve etkili aşılar uygulanmaktadır. Bu nedenle Marek hastalığından ileri gelen morbidite ve mortalite %5’in altındadır. Etçi tavuklar bazı ülkelerde aşılanmakta, bazı ülkelerde ise aşı uygulanmamaktadır. Etçi tavuklarda ölümler %0.1 ile %5 arasındadır. Ancak etçi tavuklarda, deri lezyonları nedeniyle kesim sonu muayenelerinde deride lezyonların saptandığı etçi tavuklar tüketime izin verilmeden, yok edilmektedir.
Lenfoid tümörler değişik organlarda şekillenir. Bu organlar akciğer, eşeylik organı, ovaryum, dalak, karaciğer, pankreas, proventrikulus, kas ve deridir. Iç organlarda büyüme, normal organ büyüklüğünün birkaç misli olabilir. Genellikle yaygın, grimsi bir renk değişikliği dikkati çeker. Karaciğerde diffuz büyüme ve nodular tümörler görülür.
Yumurtalıkta bazı foliküller normal, bazıları tümörlüdür. Olgun foliküller fonfsiyonlarını devam ettirir. Proventrikulus kalınlaşır ve sertleşir. Etkilenen kalp solgundur. Gözde makroskopik değişiklikler, iris renginin solması (gri göz) ve gözbebeğinin düzgün olmaması ve deliğin giderek çok ufalmasıdır.
Deride oluşan değişiklikler, kesim sonu tüylerin yolunmasından sonra görülebilir. Kaslarda gri beyaz renkli lezyonlar oluşur.
KORUMA VE KONTROL
Kümeslere Marek hastalığı viruslarının girişini önlemek için bütün koruyucu önlemler alınmalıdır. Kümeslerde hijyen ve biyolojik güvenlik devam ettirilmelidir. Civcivler mutlaka hastalığa karşı aşılanmalıdır. Marek hastalığına karşı aşılamada önemli olan hastalık etkeninin vücuda girişinden önce aşılamanın yapılmasıdır. Bu nedenle Marek hastalığı aşıları civcivler yumurtadan çıktıktan sonra mümkün olduğu kadar erken aşılanmaktadır. Aşılama öncesi civcivlerin buludukları yer çok temiz olmalı, aşılamalar bitinceye kadar civcivlere Marek hastalığı viruslarının ulaşmasına fırsat verilmemelidir. Son yıllarda pek çok işletmede civcivler yumurtadan çıkmadan önce, inkubasyonun 18. gününde yumurtada iken aşılanmaktadır.
Hücre ile ilişkili olduğunda ve bazı dezenfektanlara (kuaterner amonyum ve fenol) dirençli olduğunda virüs uzun bir süre (65 hafta) çevre sıcaklığında hayatta kalır.